İnsan yüzyıllardan beri kendinden bir iz bırakmaya çalıştı tarihe. Mağara duvarına, taşların üzerine, sütunlara, ahşaba ve kimi zaman da halıya, kilime aktardı anlatmak istediklerini. Sevgisini, korkusunu, nazarını, batıl inancını, isteklerini, gücünü, icat ettiklerini gelecek kuşaklara anlatmak istedi. İnsanın ölümsüzlük ve sonsuzluk arayışı olarak açıklanabilecek bu eylem farklı boyutlarda ve içeriklerde müzelerin de kapılarını araladı.
Ardında bıraktığı izlerle; yaşanan olayları, kültürü, inançları, coğrafik ve ekonomik yapıyı, dünya görüşünü belirtti ayrıntılarıyla… Geleceğe dair planlar hiç bitmedi, sonsuzluk ve ölümsüzlük arayışı müzeleri çeşitlendirdi.
Şimdi geleceği farklı deneyimlerle ve yeni yöntemlerle, yeni bir evrende arama zamanı.
Müzenin gelecek ve sonsuzluk arayışındaki yeni rolü ne olacak?
Geleneğin geleceği hangi müzede vücut bulacak?
“Müzelerin Geleceği” sergisi insanın sonsuzluk ve ölümsüzlük çabasının müzelere nasıl yansıdığını fütürist müze mimarisi ve çağdaş müzecilik işlevleri üzerinden irdeliyor.
https://www.ankara.edu.tr/dijital-sergi-muzelerin-gelecegi/